Son birkaç yıldır piyasada domuz gribi kuş gribi gibi terimler bolca dolaşmakta. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki söylentiler fazlasıyla abartı içeriyor. Örneğin; son 3-4 yılda grip geçirdiyseniz, tebrikler %70 ihtimalle domuz gribi veya kuş gribi geçirdiniz. Şu sıralar boğuşmakta olduğumuz salgında da toplumun yarısından fazlası domuz gribi.

Virüsler her sene form değiştirir. Biz nasıl kendimizi onlara karşı korumak için uğraşıyorsak, onlar da bizi ele geçirmek için uğraşır. Bugün, önceki virüs formlarından türemiş olduğunu düşündüğümüz ve adı domuz gribi konmuş olan hastalığın sebep olduğu ölümler, dedelerimizin ninelerimizin zamanında gelişen gribe bağlı ölümlerden çok farklı değil. Evet, virüslerin genetik organizmasını değiştirmek artık laboratuvar ortamda da mümkün ve birileri bunu yapmış ve çok dirençli bir virüsü topluma yaymış olabilir. Ancak bununla ilgili dünya üzerinde sunulmuş bir delil yok. Ki bu gibi durumlarda gribe bağlı ölümlerin ciddi yer etmesini bekleriz ki yapılan çalışmalarda böyle bir bilgiye de yer yok.

Eyvah domuz gribi miyim? Gibi bir soruya cevap aramanın size çok faydası olmayacaktır. Domuz gribi de olsanız kuş gribi de olsanız tedavi değişmez. Bize, grip olan bir hastada en iyi bilgiyi, hastanın klinik durumu, öyküsü, fizik muayene bulguları verir. Tahlille domuz gribi olmadığı anlaşılan bir hastanın gripten asla ölmeyeceğini söyleyemediğimiz gibi, domuz gribi olan hastanın da ölümle karşı karşıya olduğunu söylemek saçma olur.

Sağlıklı bir bireyseniz, kuru öksürük, halsizlik, kırgınlık ve 38 civarında seyreden ateşe bağlı gripten korkulacak bir durum yoktur. Şiddetli baş ağrısı, balgamlı öksürük, 39’u geçen ateş, nefes darlığı, çarpıntı, tansiyon değişikliği gibi şikâyetlerle seyreden griplerde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak iyi bir çözüm olacaktır.